KadincaSayfa.Com

Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık Sistemi

Güçlü İmmün Sistemi (Bağışıklık Sistemi)

Sürekli genç ve dinç kalmak isteyen bir kimse, özellikle iki sisteme özen göstermelidir: bağışıklık sistemi ve hormon sis­temi.

Bağışıklık, vücut dokuları için zararlı olabilecek dış etken­lere (virüs, bakteri, parazit, toksin) ve vücut için yabancı olan doku parçalarına karşı koyma yeteneğidir.

Vücut dışarıdan patojen mikroplar tarafından sürekli teh­dit altındadır. Bu yayılmacılarla savaşmak üzere vücut savun­ma (bağışıklık) sistemine sahiptir. Spesifik (özgül) olmayan doğumsal bağışıklık ve spesifik bağışıklık olmak üzere iki tip bağışıklık vardır.

Mikropların fagositozu (kandaki akyuvarların bakterileri içine alarak sindirmesi), asit salgıyla patojenlerin parçalan­ması, mide-bağırsak sistemindeki sindirici enzimler, derinin yayılmacılara karşı direnci, kandaki bazı kimyasal maddelerin yabancı organizma ve toksinlere bağlanarak onları tahrip et­meleri spesifik olmayan doğumsal bağışıklık örnekleridir.

Kazanılmış bağışıklık ise bakteri, virüs ve yabana doku parçalarına karşı, bu maddelerle karşılaştıktan sonra gelişen çok güçlü bir savunma yeteneğidir. Bağışıklık sistemi etkin ça­lışıyorsa vücudu zararlı olabilecek bir etkene karşı savunduk­tan sonra, aynı etkenle tekrar karşılaşılırsa ilk karşılaşmadaki savuma sırasında oluşturduğu özel antikorlar derhal etkene yapışır ve onu, hastalığa yol açmadan yok eder.

Örneğin bir çocuk kızamık virüsüyle ilk kez karşılaştığın­da, kızamık hastalığına yakalanır. Spesifik (özgül) olmayan bağışıklık sistemi tam olarak, işlediği halde virüsün vücutta çoğalmasını ve yayılmasını engelleyemez. Ancak vücut hasta­lık sırasında virüse karşı özgül antikorlar üretir. Böylece virüs zararsız hale getirilir ve hasta iyileşir. Daha sonra vücuda kıza­mık virüsü yeniden girdiğinde bu antikor üretimi hızla yeni­den aktive olur ve virüs hemen zararsız hale getirilir ve hasta ikinci kez kızamık geçirmez.

Bir bebeğin bağışıklık sistemi, doğumuna yakın bir dö­nemde vücudun maddelerini tanır; geri kalan tüm maddeler yabancı olarak değerlendirilir. Bu yabancı ile kendi arasındaki farkı tanıma yeteneği bozulursa organizmanın kendi protein­lerini yabancı algılayıp onlara karşı antikor ürettiği otoimmün hastalıklar ortaya çıkar.

Bağışıklık sistemi sağlıklı kalmamızı sağlar. Hastalık ne­denleriyle savaşır ve vücudu korur. Yaşlı ve bozuk hücrelerin yok edilmesi ve yenileriyle tamamlanması için uğraş verir. Çok iyi ya da zayıf bağışıklık sistemi, genlere bağlıdır. Şu var ki stres, çevreden ve besinlerle alman zararlı maddeler yanı sıra yaşla birlikte ortaya çıkan hormon yetersizliği, enzimlerin aktivitesinde azalma ve timus bezinde pörsüme nedeniyle bizi hastalıklardan koruyan immün sistem de yaşlanır. Ancak ba­ğışıklık sisteminin fonksiyonunun optimal olması için bireyin yapabileceği çok şey vardır.

Kemik iliği, timüs bezi, lenf bezleri, bademcik, dalak, ba ğırsak, deri, bağışıklık sisteminin öğeleridir. Bağışıklık sistemi askerleri, timüs bezinde eğitim görür ve yabancı hücrelerle vü­cudun kendi hücrelerini ayırt etmeyi öğrenir.

Yaşlılarda bağışıklık sisteminin zayıflamasında timus bezi­nin küçülmesi en önemli etkendir. Altmış yaşından sonra an­cak normal timüs bezi dokusunun yüzde 5’i kalır. Böylece ba­ğışıklık sistemi fonksiyon yeteneğinde kayıp olur. Yani yabancı hücreler ile kendi hücrelerini ayırt etmesi güçleşir. Yabancıya karşı reaksiyon vermeleri çabuk ve iyi olmaz. Her gün vücutta bir kısım hücrenin değişikliğe uğradığı ancak bunların sağlam bağışıklık sistemi tarafından tanınıp tümör hücrelerine dönüş­meden yok edildiği bilinmektedir.

Bağışıklık-Sistemi

Yaşlılarda Enfeksiyon Hastalıkları

Enfeksiyon hastalıkları yaşlılarda büyük risk taşır. Genç­lerdeki akut enfeksiyonların tersine, ileri yaşlarda şu iki tip en­feksiyon sık görülür:

1. Latent (gizli) enfeksiyonların, zayıflamış bağışıklık sis­temi dolayısıyla aktive olması (örneğin zona, tüberküloz, solu­num yolu enfeksiyonları).

2. Oportünistik ajanlarla (normal olarak zararsız olan an­cak bağışıklık sistemi çöktüğünde enfeksiyona yol açan mikro­organizmalar) olan lokal enfeksiyonlar (örneğin bronşit, zatür­ree, idrar yolları enfeksiyonları, bağırsak enfeksiyonları, man­tarlarla olan deri ve mukoza enfeksiyonları, grip, tüberküloz).

Yaşlılarda enfeksiyonların seyri de değişiktir. Birçok enfek­siyon, hemen hemen belirti göstermeden ve ateş yükselmeden seyreder. Buna neden, ateşi yükselten ve enfeksiyonla savaşan maddelerin yetersiz salgılanmasıdır. Yaşlı kadınların yüzde 20, erkeklerin yüzde 10’unda idrarda bakteri olmasına karşın, kli­nik belirti olmaz.

Banal (çok önemsenmeyen, sıradan sayılan) enfeksiyonlar, yaşlılardaki en sık ölüm nedenleridir. Ancak bu hafif enfeksi­yonlar bir yaşlıda ölümle sonuçlanmamahdır. Sağlıklı yaşam tarzı, grip, difteri ve zatürree aşıları yanında, vitamin C, E, B6, B12 ve folik asit, çinko, selenyum alımıyla vücut direnci enfek­siyonlara karşı güçlendirilir.

Bağışıklık Sistemi Yetersizliğinin Nedenleri

Zararlı kimyasal maddeler

Aşırı ultraviyole ışınları

Radyoaktif ışınlar

Stres

Hormon yetersizliği

Vitamin-mineral yetersizliği

Enzimlerin aktivitesinde azalma

Bedensel aktivite eksikliği

Beslenme yetersizliği

Yaşlılarda timus bezinin küçülmesi

Yaşlılarda Tümörler

Yaşlılıkta bağışıklık sisteminin giderek zayıfladığının diğer bir göstergesi de tümör oluşumunun artmasıdır.

Kanserden nasıl korunuruz? iki yol vardır. Önce kanse­re yol açtığı bilinen etmenlerden kaçınırız ve böylece kanser riskini azaltırız. İkinci olarak bağışıklık sistemini güçlendiri­ci önlemleri alırız. Böylece vücut kanser hücrelerini başlangıç döneminde fark edip elimine eder.

Genetik yatkınlığa ilaveten çevre faktörlerinin de etkisiyle hücrelerde meydana gelen genetik değişiklikle her gün potan­siyel tümör hücreleri oluşur. Sağlam bağışıklık sistemi bu hüc­releri fark edip elimine eder. Bu yetenek yaşlılıkta zayıflar ve böylece tümör oluşumu kolaylaşır.

İkizler üzerindeki araştırmalar göstermiştir ki, yaşlılarda tümör oluşumunda genetik faktörler az, buna karşın çevre fak­törleri büyük anlam taşımaktadır. Vitamin ve hormon deste­ğiyle birlikte sağlıklı yaşam tarzı, bağışıklık fonksiyonunu iyi­leştirir ve tümörlerden korur.

Çok yaşlı ama dinç kimselerin olağanüstü güçlü ve aktif ba­ğışıklık sistemleri olduğu saptanmıştır.

ZAYIF DÜŞEN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEK

Savunma sistemi, ömür boyu görevini eksiksiz yapabilmek için iyi bir bakım ister. Savunma sisteminizin performansını sadece genlere bırakmayınız. Sizin de alabileceğiniz bir sıra önlem var.

Güçlü İmmün Sistem İçin Önlemler

•  Sağlıklı beslenmek

•  Hormon, vitamin ve mineral eksikliğini gidermek

•   Günde 6-8 bardak sıvı (maden suyu, çay, meyve suyu) tüketmek

•  Serbest radikalleri artırdığı için sigara içmemek

•  Düzenli bedensel aktivite

•   Yeterli uyku

•  Stresten kaçınmak

•   Sosyal ilişkiler kurmak ve kültürel etkinliklere katılmak

•  Kahve ve alkolü azaltmak

•   Gerekli aşıları yaptırmak

•   Gerekirse timus tedavisi

Stres ve Bağışıklık Sistemi

Stres, bağışıklık sistemini güçsüzleştirir. Yakınını kaybe­den bir kimsenin, bağışıklık sistemi hücrelerindeki eksiklik, olaydan sonra bir yıl sürebilir.

Spor ve Bağışıklık Sistemi

Bedensel aktivite, kuşkusuz bağışıklık sistemine pozitif etki yapar. Normalin üstünde uzun süreli aşırı zorlamalar ise stres hormonu kortizolün fazla salgılanmasına ve böylece bağışıklık fonksiyonunda kısıtlanmaya neden olur. Kortizol düzeyi kanda ne kadar yükselirse immün sistem de o kadar zayıflar. Örne­ğin immün globilin A oluşumu yeterli olmaz. Bu tür antikorlar genellikle mukoza yüzeylerinde ortaya çıkar. Bu nedenle aşırı egzersiz yapan sporcularda, tipik olarak sıkça soğuk algınlığı görülür. Bu kişilerde ayrıca tümör oluşması da normal immün globilin A değerli bireylere göre yaklaşık 10 kat fazladır.

Hormonlar ve Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sisteminin tüm fonksiyonları çeşitli hormonlar­la önemli ölçüde etkilenir.

Özellikle yaşlılarda konsantrasyonu azalan büyüme hor­monu, östrojen, anderojen, melatonin, DHEA hormonları bu­rada ön plandadır.

Beslenme ve Bağışıklık Sistemi

Yaşlılarda tek yönlü beslenme yanı sıra alınan besinlerin yeterince sindirilememesi yani besinlerden yeterince yararla­nılamaması, organizmanın iyi işlemesi için gerekli maddelerin eksikliğine neden olur.

Örneğin 90 yaş üzerindeki sıhhatli kimselerin bile yüzde 50 sinde B6 vitamini, çinko, selenyum ve koenzim Q-10 eksik ligi saptanmıştır. Bir tek besin maddesinin yetersizliği bile im­mün savunma mekanizmasında büyük boşluğa neden olabilir.

Bu nedenle özellikle yaşlıların multivitamin-mineral, an-tioksidan, bitkisel kimyasallar, Omega 3 yağ asitleri ve probi-yotikten oluşan temel besin desteklerine gereksinimi vardır. (Temel besin destekleri için 9. konuya bakınız.)

Bitkisel immün Stimulanlar

Imuneks (Beta-glukan), Imolina ve Echinacea kapsülleri doğal bağışıklık güçlendiricileridir. 5-7 hafta süreyle günde 1-2 tablet alınır. Yılda 3-4 kür yapılır.

Shiitake, maitake, astragalus, reishi, mantarlarıda bağışıklık artırıcı fitokimyasal maddeler içerir. Bu mantarların bir kaçını bir arada almak sinerjik etkileri dolayısıyla daha yararlıdır.

Aşılar

Yaşlılarda bağışıklık sistemi giderek yetersizleştiğinden aşı anlamlıdır.

•  Tetanos ve difteri aşıları her 10 yılda bir

•  Grip aşısı her yıl eylül/ekim aylarında ve özellikle gribe du­yarlı bireylerde takip eden ocak ayında

•  Zatürree aşısı; enfeksiyona yatkın bireylerde, kronik kalp ve akciğer hastalıklarında her 5 yılda bir

Aşılar, söz konusu hastalıklardan koruyucu etkileri yanı sıra bağışıklık sistemine uyarıcı ve antrenman etkisi yapar. Aşıların yararları seyrek görülen komplikasyonlarına kıyasla o kadar fazladır ki çekinmeden uygulanmalıdır.

Tekrarlayan akut burun ve solunum yolları iltihapları im­mün globulin azlığının belirtisidir. Bu olgularda 100 mi. se­rumda 700 mg’den az IgG saptanırsa insan gamaglübulininin 4 hafta arayla uygulanması tercih edilen tedavidir. Normal IgG değerleri, 700-1600 mg/dl’dir.

Timus Tedavisi

Bağışıklık sistemi elemanları, lenfositler olarak tanımlanan kan hücreleridir. Lenfositler iki ana gruptan oluşur. Bir bölümü timus bezinde gelişir ki bunlara T lenfositleri denir. Kemik ili­ğinde gelişen diğer bir bölüm lenfosite de B lenfositleri denir. T lenfositlerinin de farklı işlevleri olan alt grupları vardır.

Kandaki lenfositlerin yüzde 80’ini T lenfositleri oluşturur. T lenfositleri, savunma işlevinde rejisör rolündedir. Bağışıklık sisteminin diğer elemanları, T lenfositlerinin yönlendirmesine göre hareket eder. Bu nedenle savunmada kusur varsa bundan T. lenfositleri sorumludur.

Bu özet bilgi, timus bezinin önemini ortaya koymak için gereklidir. Çünkü timus bezi, T lenfositlerinin vücut hücreleri ile yabancı hücreleri ayırt etme yeteneği kazandıkları yani eği­tildikleri, olgunlaştıkları yerdir.

Timus bezi, sternumun (göğüs kemiği) üst kısmının arka­sında bulunan bir bezdir. Yenidoğanda ve gençlerde iyi geliş­miş olan timus bezi, 20 yaşından sonra küçülmeye başlar, 60 yaşından sonra hemen hemen yok olur.

Timus bezinin zamanla fonksiyonunu yitirmesi, bağışıklık sis­teminin bozulmasına ve hastalıklara yol açmaktadır. Öte yandan;

•   Kronik hastalıkların ve kanserlerin yüzde 95’inde bağışık­lık sisteminin zayıfladığı saptanmaktadır.

•  Günümüzde kanser tedavisinde uygulanan kimi tedaviler (operasyon, ışın tedavisi, kemoterapi) bağışıklık sistemini çökertmektedir.

•  Modern yaşam, stres, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve çevre kirliliği bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır.

İmmün sistemdeki bozukluk, memede ya da karaciğerde tümör ya da diğer bir hastalık henüz ortaya çıkmadan saptana­bilir. İmmün sistem bozukluğu düzeltildiğinde (eğer bu bozuk­luk erken teşhis edilebilirse) hastalıkların oluşması da önlenmiş olur. Son yıllardaki araştırmalar bu bağlamda büyük ümit vaat ediyor.

Tanınmış immünolog Prof. Dr. Hobbs, hastaneye başvu­ran her 5 hastadan birinde immün yetersizliği tespit edildiğini bildirmektedir.

O halde sağlıklı kalmak isteyen biri birinci planda kendi im­mün sisteminin iyi durumda olması için çaba göstermelidir.

Timus bezinin immün sistemin iyi işlemesindeki temel gö­revine yukarıda değinmiştik. İsveç’ten Dr. Sandberg timus te­davisini ilk başlatandır. Gerçekten de timus ekstresi tedavisiyle zayıflamış bir immün sistemi tekrar sağlıklı ve normal işler du­ruma getirmek mümkün olmaktadır.

Alerjide olduğu gibi aşırı immün reaksiyonları timus eks-treleri tedavisiyle frenlenmekte ve tekrar normalleşmektedir.

İmmün sistem hücrelerinin vücudun öz hücrelerini yaban­cı sanıp tahrip ettiği otoimmün hastalıklarında (örneğin kro­nik eklem iltihabı), immün sistemin bu yanlış davranışı timus tedavisiyle düzene sokulmaktadır.

Timus ekstreleri sadece alerji, kronik bronşit, enfeksiyona yatkınlık, romatizma ve diğer çok sayıda hastalıkta değil, kan­ser tedavisinde de uygulanmaktadır. Çünkü kanserde uygula­nan operasyon, ışın ve kemoterapi tedavileri hastanın immün sisteminde zayıflama yapmaktadır. Bu tedavilerden sonra im­mün sistemin desteklenmesi kanserin metastasını (başka yere sıçramasını) önlemek bakımından önemlidir. Hatta immün sistem kusursuz işlemediği için kanser riski yüksek olan herkes timus tedavisini düşünmelidir.

Timus Ekstreleri Tedavisi Ne Zaman Gereklidir? Tedavi üç durumda yapılmalıdır:

40 yaşından sonra oluşan immün yetersizliğini gidermek ve hastalıklara karşı direnci artırmak için •  Kronik hastalıklarda immün sistem güçsüzleştiğinde

•  Antibiyotik tedavisinden sonra ya da kanserde uygulanan kemoterapiden sonra oluşan immün sistem zayıflığında Timus bezi yetersizliği, şeker hastalığının nedeni olan pank­reas bezi yetersizliği gibidir. Nasıl bir tek insulin iğnesi yapmakla şeker hastalığı tedavi edilemiyorsa, timus tedavisi de sürekliliği ge­rektiren bir tedavidir. 6 aylık aralarla 15 gün süreyle günde 1 kez uygulanan Timus ekstreleri (Thymosand, Thymowied) kürleri, immün sistemin normal kalmasını sağlamaktadır.

Enzim Tedavisi

Enzim tedavisi de immün sistemi güçlendirmektedir. Do­ğal enzimleri içeren tabletlerden (Enzym Wied N, Multi-Enzy-me, Bromelain Enzyme) günde üç kez 1 -2 tablet alınır.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DESTEĞİ ÖZETİ

•  Stresle Başetmek

•  Düzenli bedensel aktivite

•  Sağlıklı beslenme

•  Temel besin destekleri (9. konuya bkz.)

•  Özel besin destekleri

îmmuneks (Beta 1, 3-Glukan)

Imolina

Echinacea

Mantarlar (Maitake, Astragalus, Shiitake, Reishi)

Amino asitler (Arginin, Glutamin)

•  Hormon eksikliği varsa giderilmesi

•  Aşılar (Grip, pnömoni, difteri, tetanoz)

•  Enzimler

•  Timus Tedavisi (Özel durumlarda)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.