KadincaSayfa.Com

Kızını gelinlikle beklerken cenazesini alan baba konuştu

Kızını gelinlikle beklerken cenazesini alan baba konuştu

Bursa’da düğününe bir gün kala nişanlısı tarafından darp edilerek öldürülen 25 yaşındaki Songül Yalçın’ın babasının ve ağabeyinin söyledikleri yürekleri dağladı. Baba Nazır Yalçın, “Ben katil zanlısını ailemden biri olarak kabullendim. O kadar güvenimi kazandı. Ama içime ateş basıp gitti” dedi.

Kan donduran olay iki gün önce yaşandı. 25 yaşındaki Songül Yalçın, hazırlattıkları gelinliği almak için düğünlerinden bir gün önce, 3 yıllık nişanlısı olan 32 yaşındaki Yunus Emre Akar’ın Hüdavendigar Mahallesi’ndeki evine gitti. İkili arasında tartışma çıktı. Münakaşanın büyümesi üzerine Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde radyoloji teknikeri olan Akar, nişanlısını evin banyosunda uzun süre darp etti. Genç adam, nişanlısının baygınlık geçirmesi üzerine evden ayrıldı.

Fatura borçlarını ödeyen damat adayı, sakinleşsin diye bıraktığı nişanlısının yanına yaklaşık 20 dakika sonra döndü. Nişanlısının hala baygın yattığını gören şüpheli, 112 Acil Servis’i arayıp Yalçın’ın banyoda kayarak düşüp yaralandığını söyledi. Olay yerine gelen sağlık görevlileri, bir çoğu başında olmak üzere vücudunun muhtelif yerlerinde darp izleri bulunan kadını Çekirge Devlet Hastanesine götürdü. Yoğun bakımda tedavi altına alınan Songül Yalçın, iki gündür süren ölüm kalım mücadelesini kaybederek, tedavi gördüğü hastanede dün sabah hayatını kaybetti.

“BU BİR VAHŞETTİR”
Kızını gelinlikle dünya evine hazırlarken cansız bedeniyle karşılaşan 5 çocuk babası Nazır Yalçın, bu cinayetin bir vahşet olduğunu belirterek, “Damadımı damat olarak görmedim. Onu kendi ailemden birisi olarak kabullendim. O kadar güvenimi kazandı. Üç yıl boyunca sürekli gitti geldi, ekmeğimi yedi. Kendi çocuğumdan bir an olsun ayırt etmedim. Bana bunca yıl dost olarak göründüler, ama içime ateş basıp gittiler. Allah da onların içerisine ateş bassın. Madem bu duruma geldin, istemiyordun, benim kızım sana ne yaptı? Eşkıyalık mı yaptı? Zaten her şey son noktasına gelmiş, olmayacak desen ne olurdu, sen ailenin yanına git, ben ailemin yanına gideyim diye? Kendi aralarında daha önceden tartışma olduysa onları bilmiyorum. Üç yıl boyunca bir kişinin evinde yemek yiyip, sonra bu duruma getiren kişi… Bu bir vahşettir, Müslüman değildir bunlar. Ayın dokuzunda kınası olacaktı, ailesinin benim yanıma gelmesi lazımdı. Benim çocuğum orada komaya girmiş, bana dünürüm telefon açmış, bu duruma nasıl geldi, iş nasıl oldu diye” dedi.

“GİZLİ GİZLİ PARA GÖNDERDİM”
Serdar Yalçın ise, kardeşinin sıkıntısının pek belli etmediğini, hep kendi halletmek istediğini, kına için kredi çekmek istediğini, fakat zor durumda kalmasın diye bir miktar para yolladığını anlatarak, “Şu anda kamuoyuna yapılan açıklama ve haberlerin tamamı karşı tarafa ait. Takıların ve düğünden sonra yaşayacakları şehir için çıkan tartışmadan dolayı olduğu yazılıyor. Ama sadece bununla alakası yok. Çünkü biz hiçbir zaman takıları dert etmedik. İlla ki düğünün kendine göre masrafları olur. Bunu bildiğimiz için hiçbir zaman sorun yapmadık. Ama kendileri cinayeti ört bas etmek için takıları uydurdular. Nişanlılık süreci 3 yıl sürdü. Ben de dedim ki, artık düğün tarihinin belli olması lazım. Belki bir sene sonra, belki iki sene sonra, ama belli olması lazım dedim. Bu sözlerden sonra kardeşime agresif yaklaşmaya başlamış. Bizim burada kötü amacımız yok. Eğer ev düzülecekse, biz kendi eşyalarımızı alıyoruz, yükü hafifletiyoruz zaten. Onlar da kendilerininkini alıyor. Evi ortak düzüyoruz. Ama bunlar sanki evi tek başına düzmüş gibi konuşup kendilerini haklı çıkarmaya, olayı ört pas etmeye çalışıyorlar” dedi.

“BU BİR VAHŞETTİR”
Kızını gelinlikle dünya evine hazırlarken cansız bedeniyle karşılaşan 5 çocuk babası Nazır Yalçın, bu cinayetin bir vahşet olduğunu belirterek, “Damadımı damat olarak görmedim. Onu kendi ailemden birisi olarak kabullendim. O kadar güvenimi kazandı. Üç yıl boyunca sürekli gitti geldi, ekmeğimi yedi. Kendi çocuğumdan bir an olsun ayırt etmedim. Bana bunca yıl dost olarak göründüler, ama içime ateş basıp gittiler. Allah da onların içerisine ateş bassın. Madem bu duruma geldin, istemiyordun, benim kızım sana ne yaptı? Eşkıyalık mı yaptı? Zaten her şey son noktasına gelmiş, olmayacak desen ne olurdu, sen ailenin yanına git, ben ailemin yanına gideyim diye? Kendi aralarında daha önceden tartışma olduysa onları bilmiyorum. Üç yıl boyunca bir kişinin evinde yemek yiyip, sonra bu duruma getiren kişi… Bu bir vahşettir, Müslüman değildir bunlar. Ayın dokuzunda kınası olacaktı, ailesinin benim yanıma gelmesi lazımdı. Benim çocuğum orada komaya girmiş, bana dünürüm telefon açmış, bu duruma nasıl geldi, iş nasıl oldu diye” dedi.

“GİZLİ GİZLİ PARA GÖNDERDİM”
Serdar Yalçın ise, kardeşinin sıkıntısının pek belli etmediğini, hep kendi halletmek istediğini, kına için kredi çekmek istediğini, fakat zor durumda kalmasın diye bir miktar para yolladığını anlatarak, “Şu anda kamuoyuna yapılan açıklama ve haberlerin tamamı karşı tarafa ait. Takıların ve düğünden sonra yaşayacakları şehir için çıkan tartışmadan dolayı olduğu yazılıyor. Ama sadece bununla alakası yok. Çünkü biz hiçbir zaman takıları dert etmedik. İlla ki düğünün kendine göre masrafları olur. Bunu bildiğimiz için hiçbir zaman sorun yapmadık. Ama kendileri cinayeti ört bas etmek için takıları uydurdular. Nişanlılık süreci 3 yıl sürdü. Ben de dedim ki, artık düğün tarihinin belli olması lazım. Belki bir sene sonra, belki iki sene sonra, ama belli olması lazım dedim. Bu sözlerden sonra kardeşime agresif yaklaşmaya başlamış. Bizim burada kötü amacımız yok. Eğer ev düzülecekse, biz kendi eşyalarımızı alıyoruz, yükü hafifletiyoruz zaten. Onlar da kendilerininkini alıyor. Evi ortak düzüyoruz. Ama bunlar sanki evi tek başına düzmüş gibi konuşup kendilerini haklı çıkarmaya, olayı ört pas etmeye çalışıyorlar” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.