KadincaSayfa.Com

Çevre Faktörünün Salığa Etkileri

Çevre Faktörünün Salığa Etkileri

Çevre faktörleri sağlığı ve yaşam süresini kalıtsal olarak edinilen genetik faktörlerden daha çok etkiler. Vücudumuzun içinde olmayan her şey çevreyi oluşturur. Soluduğumuz hava, içinde yaşadığımız şehir, yediğimiz besinler ve tanıdığımız in­sanlar. Genç kalmanın anahtarlarından biri de bulunduğumuz çevrede zarar görmeden yaşamaktır. Genç kalmak akıllı yaş­lanmak demektir. Sizi yaşlandıracak durumlardan kaçınınız. Aşağıda en önemli çevre riskleri ve bunların en aza indirme stratejileri anlatılmıştır.

Çevre zehirleri (sigara dumanı, zehirli kimyasallar, evde radon ya da asbest bulunması ya da hava kirliliği) kanser ve diğer hastalıkların ana nedenlerindendir.

yerlesme

Sigara

Sigara içme yaşlandırır. Hatta sigara dumanlı bir mekanda bir saat bulunma dört sigara içmiş gibi etkilidir. Sigara akciğer hastalıklarına, yüksek tansiyona yol açar. Kalp damar hastalığı riskini artırır. İmmün sistemi zayıflatır. Sigaradaki zararlı mad­deler DNA’ya etki ederek genetik değişikliklere, böylece kan sere neden olur. kokain, kafein gibi, sigara da alışkanlık yapar. Nikotinin etkisiyle beyinde dopamin salgılanır. Dopamin ağrı giderici ve mutluluk verici etkilidir. Sigaraya istek duyurmayan bir ilaç (Campix) ile birlikte egzersize başlamak sigarayı bırak­makta çok başarılı olmaktadır.

Hava Kirliliği

Hava kirliliği kalp ve akciğer hastalıklarını arttırır. Kurşun, asbest, aerezol, ozon, sülfat ve havadaki tozlar hava kirliliğine yol açarlar. Hava kirliliği astım oluşumunu kolaylaştırır. Bugün endüstriden daha çok, giderek artan trafiğin egzoz gazı, hava kirliliği yaratan ana nedendir. Özellikle çanak biçimindeki yö­relerde yerleşmiş şehirlerde (Meksika city) arkası dik dağ olan kıyı şehirlerinde (Los Angeles) oturanlar egzoz gazından aşırı etkilenmektedir. Burada oturanlarda akciğer amfizemi, solu­num problemleri ya da akciğer kanseri riski artmaktadır. Ya göç etmeli ya da eve hava filtresi takılması salık verilmektedir. Hava kirliliğinin aşırı olduğu günler dışarıda spor yapılması önerilmez.

Radon gazı kanserojendir. İç mekanlarda hava kirliliğine yol açar. Radon belirli doğal taşlardan açığa çıkar. Bu taşlarla yapılmış bodrum katlarında toplanır. Özellikle akciğer kanser­lerinde sigara ile birlikte radon önemli rol oynamaktadır. Ra­don testi yapılarak evdeki radon miktarı saptanabilir.

Asbest iç mekanlarda hava kirliliği yaratan, akciğer ve diğer kanserlere neden olan diğer bir etmendir. Asbestli inşaat mal­zemeleri bugün terk edilmişse de geçmiş yıllarda yaygın kulla­nılmıştır. Üzerleri iyi kaplandığı sürece tehlikesizse de zamanla aşınmaya bağlı olarak bu örtüleri bozulmakta ve aşırı kansero­jen asbest lifleri solunum havasına karışmaktadır. O nedenle evde asbestli malzemelerin özel cila ile kaplanması gerekir.

Karbon monoksit ve buharlarda özellikle evlerde hava kir­liliğine yol açarak yaşlanmaya neden olan etkenlerdir. Gelişmiş ülkelerde duman detektörleri ve karbon monoksit ölçen cihaz­lar evlerde kullanılmaktadır. Ev temizlik maddeleri, deterjan­lar, böcek I sinek ilaçları, halı temizleyici maddeler ve kuru temizleyici tozların seçimi ve kullanılma biçimine bağlı olarak zararın boyutu değişir. EPA (Environmental Protection Agen-cy= Amerika Çevre Koruma Kurumu) Yun araştırmasına göre ev temizlik ürünleri dışardan gelen toksiklere göre 3 kat daha fazla kanserojen etki yapmaktadır. Örneğin sodyumhipoklorit (çamaşır suyu) amonyak içiren tuvalet temizleyici ürünlerle karıştırıldığında yüksek kanserojendir. Halı temizleyicilerde bulunan perkloroetilen ve trikloroetilen kanserojendir. Mobil­ya ve yer temizliği ürünlerinde kullanılan Nitrobenzen kanse­rojendir. Formaldehit bir çok üründe koruyucu olarak kullanı­lır kanserojendir. Naftalin güve ilacı olarak kullanılır kansero­jendir. Bu liste daha uzayıp gider.

Evdeki toksik ortamı azaltmak için toksik etkisi olmayan bo­raks, sodyum karbonat (çamaşır sodası), karbonat (sodyum bikar­bonat), sirke içeren alternatif temizlik ürünlerine yönelmelidir.

Kozmetik ürünlerde içerdikleri maddelerle sağlık için tehlike yaratabilmektedir. Kozmetik uzmanlarında kan ve lenf sistemle­rinde kanser türlerinde (lösemi, miyelom) artış saptanmıştır.

Örneğin klorla beyazlatılmış tuvalet kağıtları, mendiller, pe­çeteler, süt kutuları dioksin denilen kanserojen bir madde içerir. Kişisel bakım ürünlerinde antimikrobiyel koruyucu olarak kul­lanılan parabenler kanserojendir. PEG (poly Ethylene Glycol) bileşenleri köpük yapıcı ve nemlendirici ürünlerin % 50’sinde bulunmaktadır ve kanserojendir. Formaldehid’in kanserojen ol­duğu bilinmektedir.

Kozmetik ürünlerdeki zararlı sentetik kimyasalların işlev­lerini yerine getirebilecek güvenli doğal malzemeler vardır. Bit­kisel yağlar (Avacado, kuşburnu, kakao, Shea ve Jajoba), lesitin, pantenol, gliserin, ayva çekirdeği, üzüm çekirdeği ekstresi, E vitamini, bitki vaxları bunlardan bazılarıdır.

Ağır Metaller

Civa: Ağır metallerden çevremizde en sık karşılaştıkları­mızdan olmaları nedeniyle özellikle civa ve kurşun sağlığımız için en tehlikeli olanlardır. Civa ve kurşun bilinmeden küçük miktarlarda uzun süre alınırsa yavaş yavaş zehirler. Vücuttan atılımları çok zor ya da olanaksız olduğundan giderek tehlikeli bir zehir deposu oluşturur. Sonuçta; ağır beyin fonksiyon bo­zukluğu ve kalp damar hastalıklarına neden olur.

Diş hekimliğide kullanılan civa içeren amalgam dolgularındaki civa molekülleri tükürük asitleri ile serbest hale geçip kana karışabilir. Zamanla tehlikeli civa zehirlenmesine neden olur. Aynı tehlike civalı termometrelerde de olabilir. Ağızda termometre kırılabilir ve civa yutulabilir. En iyisi civalı termo­metre yerine dijital termometreleri yeğlemelidir.

Kurşun: Civa kadar tehlikeli değilse de çevremizde çok daha fazla rastlanır, kalaylanmış kaplarla kurşun zehirlenmesi olabilir. Beethoven’in ağır işitmesi ve erken ölümüne yıllarca çok sevdiği su kabını kullanması sorumlu tutulmaktadır. Kur­şunla düşük oktanlı ucuz benzinin oktanı artırılıp yüksek fi­yatlarla satılmaktadır. Ancak egzoz gazı ile binlerce ton kurşun doğaya atılmaktadır. Böylece havaya, yeraltı suyuna ve trafiği yoğun cadde yakınlarındaki bitkilere bulaşan kurşun insan sağlığı için tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca eskiden su borula­rında da kurşun borular kullanılmakta idi. Bu borulardan ge­çen sularda vücutta kurşun birikimine yol açar.

Ev boyaları da eskiden kurşun içermekte idi. Bugün kur­şunlu boyalar kullanılmamaktadır. Ancak sonradan üzerleri kurşunsuz yeni boya ile kapatılarak alt tabakalarda kalan kur­şunlu boyalar üstündeki tabakanın dökülmesi ile açığa çıkıp tozla solunum yollarına girebilir. Mumların iplikleri çoğu kez kürsünle kuvvetlendirilmiştir. Sürekli mum kullananlarda da kurşun zehirlenme riski vardır.

Kurşunlu makyaj malzemeleri, kurşun kaplı seramikler, tekrar doldurulmuş piller, lehimli su borularıda kurşun saçan kaynaklardır.

Kurşun Zehirlenmesinin Belirtileri

Dikkat azalması Bellek kaybı Baş ağrısı

Düşünmekte zorluk Fiziksel beceride azalma Konuşma yeteneğinin bozulması Kalp atışlarında düzensizlik Koku hissinde kayıp Sperm sayısında azalma Gebeliklerde düşüklerin artması

Şelasyon olarak tanımlanan bir girişimle EDTA (etilendi-amintetra asetik asit) isimli özel bir madde damara verilmekte ve yıllarca vücutta birikmiş olan kurşun ya da cıva EDTA mo­leküllerine bağlanarak vücuttan atılması sağlanmaktadır.

Tarım İlaçları

Tarımsal faaliyetlerde kullanılan ilaçlara genel olarak pestisit denilmektedir. Pestisitlerin yanında büyüme hızlandıran ve geliş­meyi artıran organik maddelere de hormon adı verilmektedir.

Besinlerimizin sağlıklı olması, toprağın, suyun ve havanın sağlıklı olmasına, üretim ve işlemelerinin doğru yapılmasına bağlıdır. Sebze ve meyvelerde değişik amaçlarla kullanılan ilaçlar insan sağlığı için uzun sürede tehlike oluşturur. Suni gübre bitki­nin metabolizmasını değiştirerek dokularında su toplanmasına ve hızlı büyümesine yol açar. Şu var ki; vitamin, mineral miktarı aza­lıp, protein kalitesi düşmektedir. Ayrıca bitkilere daha dayanıklı ve verimli türler elde etmek için genetik girişimler yapılmaktadır. An­cak genetik müdahale edilmiş gıdanın sağlık için tehlikeli olup ol­madığını bilmiyoruz. En iyisi biyolojik doğal ürünleri seçmelidir.

Hayvan beslenmesinde çabuk büyüme fazla et amacıyla kullanılan hormonlarda sağlık için zararlıdır. Kümes hayvan­larına da çabuk gelişmesi için aşırı miktarlarda hormon mad­deleri yedirildiğinden sığır etlerinden daha çok hormon içerir. Ayrıca hayvanlara ve tavuklara kesim zamanına kadar ölme­meleri için antibiyotik verilmektedir. Tüm bu uygulamalar çift­lik balıkları için de geçerli.

Mikrowelle

Mikrowelle cihazları ile ısıtılan besinlerin sağlık için risk­li olduğu söylentileri şimdilik sadece varsayım aşamasındadır. Ancak besinlerin ısıtılması sırasında önemli amino asitler bo­zulabilir ve yiyeceğin besin değeri azalır.

Cep Telefonu

Cep telefonu ışınları, başın hemen yanında oluştuğu için çok uzun süreli konuşmaların sene boyunca sık sık tekrarı so­nucu beyin tümörleri olabilmektedir. Bir araştırmada çok cep telefonu konuşması yapan 18 yaş altındaki çocuklarda baş ağrı­sı, bellek kaybı ve uyku bozuklukları bulunduğu saptanmıştır. Bu nedenlerle cep telefonu ile yalnızca acil durumlarda konuş­malı ve en iyisi, telefonu başa yaklaştırmadan konuşma olanağı sağlayan kablolu konuşma seti kullanmalıdır. DİKKAT: Şarj için yatak odasındaki elektrik prizleri kullanılmamalıdır.

Güneş Işınları

Güneş banyosu kısa süreli olmalı ve güneşten koruyan kremler ile yapılmalıdır. Gölgede oturmak daha iyidir. Solar­yumda getireceği risk göz önüne alınırsa tavsiyeye değmez.

Radyoaktif Işınlar

Özellikle röntgen ışınlarından da elden geldiğince kaçın­malıdır. Diş röntgenlerinde ve vücudun diğer kısımlarının röntgenlerinde sadece ağrıyan dişin ya da hastalık düşünülen yerin kısmi röntgen filmi alınmalıdır. Işınların geniş bir alana uygulanması önlenmelidir. Tüm vücudun röntgen filmi zorun­lu durumlarda nadiren yapılmalıdır. Bilgisayarlı tomografi uy­gulanmış olan 10.000 hastanın 5’inde almış olduğu radyasyona bağlı olarak ileriki yıllarda kanser gelişmektedir. Bu bakımdan elden geldiğince röntgen ışınlarından kaçınmalı ışınsız yön­temleri (ultrason, MR) tercih etmelidir.

Atom ışınlarının sağlık riski büyüktür. Atom reaktörleri­nin taşıdığı bu risk Çernobil olayı ile görülmüştür. Çernobil çevresinde olaydan sonra lösemi sıklığı aşırı artmıştır ve Orta Avrupa’da tarla bitkilerinde olaydan bir sene sonra hâlâ artmış radyoaktivite yoğunluğu saptanmıştır. Atom reaktörlerinin % 100 güvenirlikle yapımı ve işletilmesi mümkün olmadığından tüm dünyanın bu yöntemle enerji sağlamaktan vazgeçmesini dileyelim.

Elektro Manyetik Işınlar

Elektrik cihazlarından kaynaklanır. Televizyon vericile­rinin, baz istasyonlarının elektromanyetik ışınları insana za­rar verebilir. Moskova’da Rus Gizli Haber Alma Teşkilatınca, Amerikan Konsolosluğuna çevrilen elektronik iletişimi bozu­cu cihaz konsolosluk çalışanlarında kanser riskini artırmıştır. Yüksek gerilim hatları yakınında oturanlarda kanser riski art mıştır. Yatak odasında karyola başının elektrik düğmelerinden uzak duvar bölümlerinde olmasında fayda vardır.

Bilgisayar monitörleri, LCD (likit kristal display) olmalı. Bu monitörler elektromanyetik ışın yansıtmazlar.

Televizyondan uzakta oturmak yararlıdır. Mesafe uzadıkça ışınlar azalır, ya da LCD monitörü tercih etmelidir. Çanak an­tenler sadece uydudan gelen sinyalleri alırlar, elektromanyetik ışın yansıtmadığından zararsızdır.

ÖZET:

Toksinler doku ve organlarımızda birikir. Özellikle kara­ciğer, böbrek ve bağırsaklarda biriken toksinler bu organların işlevini bozup, görevlerini yapamaz hale getirmektedir. Baş­langıçta yorgunluk, baş ağrısı, bağışıklık sistemi zayıflığı, saç dökülmesi, cilt hastalıkları gibi belirtilere neden olur. Önlem alınmazsa kanser, kalp hastalıkları, artrit vb. daha ciddi hasta­lıklara yol açar.

Aşağıdaki; alacağımız toksinleri en aza indirgeme prensip­lerini benimseyip yaşam biçiminize katmalısınız.

•  Alacağınız toksinleri azaltmak için en Önemli iki önlem or­ganik besinler (böcek ilaçları, bitki ilaçları, hormonlar ve antibiyotikler kullanmadan yetiştirilen ürünler) yemek ve filtre edilmiş su içmektir.

•  Besinlerle ağır metalleri almamaya özen göstermelidir. Bu bağlamda kalaylı tencereler, alüminyum tencereler kullan­mamak; ağır metal içeren ton, kılıçbalığı, köpek balığı gibi büyük balıkları yememek; doğal ortamında yetişmiş (çiftlik balığı değil) küçük balıkları tercih etmek; kurşun içerikli boyaları değil su bazlı boyaları kullanmak yararlı önlemler­dir.

•  İşlenmiş ürünler yerine doğal ürünleri tercih edin.

•  Pişirme kaplarından cam ve çelik olanları tercih edin.

•  Besinlerinizi cam ve emaye kaplarda saklayın. Plastikler­den gıda için güvenliği sağlık bakanlığınca onaylanmış olan renksiz şeffaf olanlarını kullanın.

•  Küflenmiş besinleri mikotoksin tehlikesinden dolayı tüket­meyin.

•   Genetiği değiştirilmiş ürünlerden kaçının.

•  Ev temizlik ürünleri kullanımını en aza indirin. Elden gel­diğince toksin içermeyen ve evde hazırlanabilen güvenli te­mizlik ürünlerini kullanın. (Ayrıntılı bilgi için zararlı kim­yasallardan korunma yöntemleriyle sağlıklı hayat – Mozaik Yayınlan bakınız.)

•  Mobilya ve parke cilası ile yapıştırıcı kokularından uzak durun.

•  Kozmetik ürün seçiminde doğal olanları tercih edin.

•  Oda kokuları, parfüm ve deodorantların kullanımını kısıt­layın.

•  Kağıt temizlik ürünlerini en aza indirin.

•  Kuru temizleme yönteminden kaçının, yaptırdıysanız iyice havalandırdıktan sonra ev içine alın.

•  Elektromanyetik radyasyonu ve özellikle içinize radyasyonu (Röntgen ışınları) en aza indirmek de sağlığınız için yapa­cağınız en iyi yatırımlardandır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.